Rönesans: Sanatın ve Cerrahi oluşumunun kutsanması

16 – 18. yüzyıllar yanlızca sanatsal yaratıcılığın beslenmesini değil, cerrahinin doğuşunun altın çağı olarak da görülmüştür. Cerrahideki beceri, berber yaklaşımından kurtularak 16. yüzyılda Belçika’da Andreas Vesalius tarafından insan vücudunun anatomik keşfi ile gelişmiştir. İngiltere ve Fransa’da 18. yüzyılda, memenin Cooper ligamentleri ve Sappey’in subareolar lenfatik (lenf damarları) ağı bu dönemde yerini almıştır. Aynı dönemde John Hunter (cerrahinin İskoç babalarından biri) meme kanserinin nedeni olarak “siyah safra”yı lenfle değiştirmiştir. Koyulaşmış süt, travma, kişilik tipi, maruz kalınan hava ve enfeksiyon gibi birçok teori karsinogenez (kanserin oluşumu) kavramının içini beslemiştir. Bu dönemde, memede sadece tümörlü bölgenin çıkarıldığı basit bir lumpektomiden, memenin tümünün göğüs duvarı kası olan pektoralis ile birlikte radikal olarak alınmasına kadar kahramanca yapılan birçok cerrahi uygulama tıbbi kayıtlarda hayat bulmuştur. Anestezinin olmadığı hatırlanacak olursa tüm bu yapılanlar etkili ve takdire şayandır; yetenek ve hız başarılı bir cerrahta olması gereken özellikler olmuştur. Bir başka akılda kalması gereken nokta ise, o dönemde cerrahinin tedavi ümidi için tek yöntem olduğudur. Ayrıca ligasyon (iple veya telle bağlayarak) veya kurşun levhanın kullanılarak memenin alınmaya çalışıldığı başka uygulamalar da kayda geçmiştir.